TARÇINLI BAMYA
Hemen her mutfak kültüründe, bazen tesadüfler, bazen de cesur yemekçilerin közü kara denemeleriyle, bunca yemek çeşitliliği günümüze kadar artarak gelmiş. Kimi zaman kıtlık, mutfakta ne varsa yeni yemekler yaratmayı zorunlu kılmış. Yeni tatlar, insanları yeni keşiflere teşvik etmiş. Bu işin meraklıları, lezzetin peşini hiç bırakmamış ve yeni yeni tatlara yelken açmış.
İşte benim bamya da böyle bir çabanın örneği, ama sonuç denemeye değer. Yapılışı ise çok basit.
Malzemeler :
1/2 kg İri Bamya
10-12 adet sarımsak
200 gr haşlanmış Nohut
2 adet olgun domates
1 çay kaşığı tarçın
tuz
zeytin yağı
Bamyaları yıkayıp ayıklayın. Bir tencerede zeytin yağında, soyulmuş sarımsakları hafifçe kavurun. Kabukları soyulmuş domatesleri doğrayıp ilave edin ve biraz suyunu çekinceye kadar pişirin. Bamyaları, nohutları, tarçını ve tuzu ekleyin. Çok az (100 ml. kadar) sıcak su ilave edip, kısık ateşte bamyalar pişinceye ve neredeyse tüm suyunu çekinceye kadar pişirin. Ilık olarak servis yapın...
ERİK MARMELADI
Bu güzel eriklerle birkaç yıl önce tanıştım. İlk gördüğümde boyutlarından ötürü hiçbir şeye benzetememiş, satıcıya sormuştum. Erik deyince çok şaşırmış olmalıyım ki, adamcağız bir avuç ikram etti ve parasını bile almadı. Tadına bakmak için eve gelmeyi zor bekledim (annemin sözleri kulaklarımda çınladı "yıkamadan yeme sakın...").
Diğer eriklerden çok daha geç zamanda, Ekim ayında olgunlaşan, dışı kırmızı, içi sarı, küçük mü küçük bu erikler pek sulu olmasalar da oldukça lezzetliler. Neden sonra, İstanbul'da tanıştığım bu eriklerin babanın bahçesinde de olduğunu öğrendim. Seviyorum deyince, baba da bir kasa dolusu getirmesin mi? Bu kadar eriği ne yapalım diye düşünürken, marmelat yapmak aklıma geldi. Hemen az bir miktar denedim ve herkez çok beğendi. Yapılışı, kıvamı ve tadı kızılcığa çok benziyor. Bu lezzetli marmelat için, aşağıdaki sevimli eriklerden bulmanız yeterli...
1 kg erik (ben kış eriği diyorum)1 kg toz şeker
1/2 limon suyu
200 ml içme suyu
Erikleri yıkadıktan sonra, tencereye alın ve suyu ilave edip, kısık ateşte kapağı kapalı olarak kaynatın. Çok kısa zamanda erikler yumuşayıp çekirdeğinden ayrılmaya başlayacaktır. Bu kıvama geldiğinde, kevgir yardımıyla kalın dipli çelik bir tencereye süzün. Kaşığın tersiyle kevgirin içindeki erik posasını sadece çekirdekler kalıncaya kadar ezin. Tenceredeki erik suyuna toz şekeri ilave edip kaynatmaya başlayın. En az bir saat kısık ateşte kaynayacaktır. Ara ara üzerinde oluşan köpüğü alın. Pişip pişmediğini anlamak için, kuru ve soğuk bir porselen tabağa bir damla marmelat damlatın. Eğer damla dağılmadan top gibi duruyorsa kıvamına ulaşmış demektir. Hemen limon suyunu ilave edin, karıştırıp 1 dk kaynatın ve ateşten alın. Sıcakken kavanozlara doldurun. Bu aşamada kıvamı size oldukça sulu gelecektir. Ama merak etmeyin. Meyve suyunu andıran bu kıvam, soğudukça koyulaşacak ve hatta bir gece sonra ne kadar koyulaştığına inanamayacaksınız.
Afiyet olsun...