gastronot

yeme-içme kültürüne dair...

Fotoğrafım
Ad:
Konum: İstanbul, Türkiye

Merhaba, ben Bahar Yaka. 36 yıllık hayatımın 24 yılını doğduğum şehir olan İzmir'de geçirdim. Yemek yapmayı ve yemeyi çok seven, her öğünün adeta ritüel olduğu bir ailede büyüdüm. Herkesin bulunmak için büyük özen gösterdiği akşam yemeklerinin, geç vakit yapılan pazar kahvaltılarının tadı hala damağımdadır. Balkan kökenli bir ailenin 2. kuşak İzmir'lisi olarak, damağım hem Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetleriyle tanıştı hem de Trakya mutfağının ot kokulu yemeklerinden tattı. Böylece yemek ve içmek hayatta en çok sevdiğim şeylerin başında yeraldı. Yaşım ilerledikçe şarapla tanıştım. Hatta tanışmakla kalmayıp kendi şarabımı yapmaya başladım. Şarabın en yakın dostu olan peynir ise, asla vazgeçemeyeceklerim arasındaydı. Her yeni tadın içindekini keşfetmek ve onu denemek en büyük hobilerimden oldu. Bu site sayesinde de bildiklerimi sizlerle paylaştım.

Cuma, Mart 30, 2007

Mini mini elma şekerleri...

Uzun zaman önce, henüz çocuklarım bile yokken, sadece kendi keyfim için elma şekeri yapmayı denemiştim. Çok da güzel olmuştu. Ama asıl sebep, koca kadın sokaktan elma şekeri almaya mı çekinmiştim, yoksa evde yapmaya mı merak salmıştım hatırlamıyorum.
Yakın zamanda Özden'lerin yeni Kanz mağazasının açılışı olacak. Catering hizmetini de biz üstlendik. Şimdiden menüde farklı birşeyler yaratmaya çabalıyoruz, kafa yoruyoruz, denemeler yapıyoruz. Çocuk mağazası olacağından, açılışa gelen misafirlerin bir çoğu çocuk olacak. Bu mini mini elma şekerlerinden de o gün yapmayı planlıyoruz. Bugün de eski reçeteleri karıştırıp çıkardım, denedik pek de güzel oldu. Yapılışı çok basit,
4 adet en miniklerinden Amasya Elması
150 gr toz şeker
az gıda boyası
4 adet tahta çubuk
pişirme kağıdı
Elmaları yıkayıp iyice kurulayın. Tahta çubukları sap yerlerinden batırıp elmaları hazır edin. Şeker eriteceğiniz kabı Ben Mari usulu içine alacak bir kapta su kaynatın. Başka bir kapta (kalın dipli çelik) şeker ve boyayı kısık ateşte karıştırarak eritin. Şekerin yanıp kararmasına asla izin vermeyin. Elmayı tahta çubuğundan tutun, isterseniz doğrudan karamelize şekere hızla batırın ve her tarafının eşit ölçüde şekerlenmesini sağlayın. İsterseniz bir kaşık yardımı ile ama yine çok seri olarak, elmayı çevirerek her yerini şekerle kaplayın. Baş aşağı gelecek şekilde pişirme kağıdının üzerine alın. Elmaların hepsi için aynı işlemi tekrarlayın. Donması için bekleyin. Kaplama işlemini yaparken şekerin altındaki ateşi kapatın, ama şekerin donmasına engel olmak için de kabı, kaynar su dolu kabın içine oturtun.
İşte bu kadar. Haydi şimdi çocuklara sürpriz yapmaya...

Salı, Mart 20, 2007

Glutensiz beslenme ile ilgili seminer vereceğim...

22-25 Mart tarihleri arasında Lütfi Kırdar Sergi Salonunda düzenlenen Bar, Hotel, Cafe, Restaurant 2007 fuarında beslenme üzerine çeşitli sunumlar olacak. 22 Mart Perşembe saat 17:00 - 18:00 arasında ben de, "Glutensiz Beslenmenin zorlukları, cafe ve restoranlarda yaygınlaştırılması" konulu bir sunum yapacağım. Fuara ve seminerlere katılmak isterseniz online davetiyenizi
http://www.intertek s.com/Fuarlar. aspx?ColId= 17 adresinden edinebilirsiniz.

Uzun zaman oldu...

Yazmayalı uzun zaman oldu. Ama ben de bu süre içinde boş durmadım elbet. Kendim için, dükkan için, işimi geliştirmek için bir dolu şey yaptım. Dükkanda bazı değişiklikler yaptım mesela, yeni ürünler getirdim (tabii ki glutensiz). Laktozsuz soya sütü ve pirinç sütü satmaya başladık. Ecolife'in organik kuru meyve, çerez ve baklagillerini koyduk raflara sıra sıra. Sonra, reçel sezonunu açtık. Reçel müdavimlerimiz çok mutlu, biz daha da mutluyuz.
Kendim için ise, çok güzel bir eğitim programına katıldım.
AGL'nin düzenlediği ve 6 hafta süren "40 Kadın Girişimci" eğitim programında çok şey öğrendim, yeni dostlar edindim. Eğitim biter bitmez de, kızlarla soluğu İzmir'de aldım.
İzmir'de Kestane Pazarı'nda dolaşırken, el yapımı tahta ürünler satan küçük bir dükkan gördüm. Daha önce Şefimden duyduğum el yapımı tahta kurabiye kalıplarını görünce deli oldum. Adamcağız şaşırdı kaldı. Eminim daha önce bir kurabiye kalıbı için bu kadar sevinen birisine daha rastlamamıştır. Ellerinde ne kadar varsa hepsini aldım. İsteyenler benim dükkandan edinebilirler. Şayet siz de benim gibi, doğal olsun, eskilerin yaptığı gibi olsun diyenlerdenseniz...
Bir de aynı dükkanda çok sevdiğim tahta bal kaşıklarından vardı. Onlardan da bir demet alıverdim saymadan. Dükkanımın raflarına çok yakıştılar, sımsıcak bir hava kattılar. Eğer siz de mutfaklarınızı biraz olsun plastikten uzak tutmak istiyorsanız ahşaptan vazgeçmeyin derim...

Free Web Site Counter
Website Counter