Farklı bir fırın mantar...

yeme-içme kültürüne dair...
Merhaba, ben Bahar Yaka. 36 yıllık hayatımın 24 yılını doğduğum şehir olan İzmir'de geçirdim. Yemek yapmayı ve yemeyi çok seven, her öğünün adeta ritüel olduğu bir ailede büyüdüm. Herkesin bulunmak için büyük özen gösterdiği akşam yemeklerinin, geç vakit yapılan pazar kahvaltılarının tadı hala damağımdadır. Balkan kökenli bir ailenin 2. kuşak İzmir'lisi olarak, damağım hem Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetleriyle tanıştı hem de Trakya mutfağının ot kokulu yemeklerinden tattı. Böylece yemek ve içmek hayatta en çok sevdiğim şeylerin başında yeraldı. Yaşım ilerledikçe şarapla tanıştım. Hatta tanışmakla kalmayıp kendi şarabımı yapmaya başladım. Şarabın en yakın dostu olan peynir ise, asla vazgeçemeyeceklerim arasındaydı. Her yeni tadın içindekini keşfetmek ve onu denemek en büyük hobilerimden oldu. Bu site sayesinde de bildiklerimi sizlerle paylaştım.
10 adet kırmızı biber (resimde gördüğünüz gibi domatese benzeyenlerden)
5 adet havuç
1/2 demet maydanoz
5-6 diş sarımsak
tuz
toz şeker
sirke
zeytin yağı
Havuçları rendeleyin, ince kıydığınız maydanoz ve sarımsaklarla karıştırın. Bu karışıma 10 çay kaşığı tuz, 5 çay kaşığı toz şeker ekleyip iyice karıştırın. İçlerini boşalttığınız biberleri bu karışımla doldurup, fırın tepsisine dizin. Her bir biberin içine bir yemek kaşığı sirke, bir yemek kaşığı zeytin yağı ilave edip 200 C'de 25-30 dk. fırınlayın. Eğer fırınınızın ızgarası varsa, son 5 dk. da çalıştırın ve hafifçe üzeri kızarsın, yoksa sorun değil. Fırından çıkar çıkmaz sıcakken üstüste kavanozlara doldurup ağzını sıkıca kapatın. 1 hafta sonra yemeğe hazırdır. Turşudan öte başlı başına bir meze gibi. Afiyet olsun...
Kabak, patlıcan, kuru soğan, havuç, aynı kalınlıklarda dilimlenip ızgarada pişiriliyor. Ancak çok yumuşamamalarına özen göstermek gerekli, çünkü nihayetinde bir salata olacak. ızgara edilen sebzeler, içinde, krema, hardal bulunan, taze nane, dereotu, maydanoz ve taze soğan kıyılmış, az miktarda da dövülmüş sarımsak ve zeytinyağı eklenmiş sosla karıştırılıp servis tabaklarına alınıyor. Çok lezzetli ve sağlıklı...
Biz bu iki hamur yemeğini birlikte servis yaptık ama, siz ayrı ayrı servis yapabilir hatta menünüzde sadece birine de yer verebilirsiniz.
Ceviz soslu peynirli mantı için, hazır Tortellini makarna kullandık. Sosu için, kıyılmış soğanlar tereyağında kavruldu, üzerine dövülmüş cevizler ilave edildi. Tuz, karabiber ve krema eklendi ve ateşten alındı. Kaynayan tuzlu suda mantılar haşlandı, süzüldü ve sıcakken cevizli sosla karıştırıldı servis tabağına alındıktan sonra üzerine rendelenmiş eski kaşar peyniri serpildi.
Çoban usulü uzun erişte için ise, hazır renkli erişteler (fettuccine) kullandık. Büyükçe bir kabın içine, taze soğan, nane, dereotu ve maydonozları 1 cm eninde doğradık. Bunların üzerine yine 1 cm genişliğinde kırmızı ve yeşil biberleri doğrayıp ekledik. Küp küp doğradığımız domatesler ve taze kaşar peynirlerini de ilave edip zeytinyağı ile karıştırdık. Haşlanmış süzülmüş erişteleri sıcakken bu salata karışımın üzerine ekleyip karıştırdık ve üzerini örttük. Ilınınca servis yaptık.
Bu ayki menü pek bana uygun değildi maalesef. Benim de yiyebildiğim bu yemek, tek kelime ile muhteşemdi. Humus'un üzerine yerleştirdiğimiz yahnide, kuşbaşı kuzu eti ile arpacık soğan ve kuru kayısı kullandık. Yahnin içindeki elma sirkesi enfes bir rayiha katmıştı.
Bildiğiniz gibi kuru meyveler, Osmanlı Mutfağında özellikle et yemeklerinde oldukça sık kullanılan malzemelerdendir. Tatmadıysanız, kulağınıza hoş gelmeyebilir. Ama size tavsiyem, bu tür yemeklerle karşılaştığınızda önyargılarınızın sizi sınırlamasına izin vermeyin.
Kopanisti Peyniri, genellikle keçi sütünden, bazende keçi-koyun sütü karışımından yapılan bir tür lor peynirinin 40 gün boyunca yoğurulmasıyla elde ediliyor. Bu 40 günlük sürede peynir iyice fermente oluyor ve acılaşıyor. Bu süre ne kadar uzarsa acılığı da o kadar artıyor. Oldukça yağlı ve lezzetli bir peynir.
Bayazoğlu'nun tarifinde aynen şöyle der:
"Pirinç kaynatılır, keşkek gibi dövülür, bir hamur yapılır, gayet çok biberle kavrulmuş doğrama bamyanın etrafına fırdolayı çevrilir."
Tarifin çok net olmaması beni daha fazla aramaya yöneltti. Öncelikle Ekrem Muhittin Yeğen'in kitabında buldum, sonra başka başka yerlerde. Birbirinden farklı farklı yorumlamalarla tabii. Kimi sadece biberle kavurmuş, kimi pirinç lapasının içine etli bamya yemeği oturtmuş. Kimi altına unla bulamaç bir sos yapmış, kimi de özellikle kuru bamya kullanmış. Ben de, kendi denemem olan ve dergideki tarife sadık kalınan reçeteyi yazayım :
Aside (1 kişilik)
1 su bardağı bamya (ayıklanmış doğranmış)
1 çay kaşığı karabiber
1 tatlı kaşığı tereyağı
2 acı yeşil biber
tuz
Yeşil biberlerin tohumları ayıklanıp, bamyalarla aynı ölçülerde doğranır. Tavada tereyağı eritilir bamyalar ve biberler eklenir, tuz ve karabiber ilave edilip iyice kavrulur. Pirin pilavı veya lapasının ortasına dökülür. Çok acı olduğu için, mutlaka pilavla servis edilmelidir.
Bamya:(Okra / Ocker / Bamia / Gombo / Bamias / Okra / Gumbo) Mutedil iklimlerde yillik, sicak iklimlerde ise, bir kaç defa yetistirilebilen, boyu 1-2 metreye kadar uzayan, yapraklari asma yapragina benzeyen, meyvesi bes bölmeli, tohumlari yuvarlak ve yesilimtrak gri renkte bir sebze.
Türkiye’de yetistigi yerler: Memleketimizde sebze olarak hemen her yerde yetistirilmektedir. Akdeniz çevresi, en müsait ve önemli yetisme bölgesidir. Türkiye’nin Erzurum, Kars gibi soguk ve yüksek yerleri hariç, hemen hemen her yerinde yetistirilebilmektedir. En çok Akdeniz ve Ege bölgesindeki ovalar ile Amasya’da ziraati yapilir. Memleketimizde, Sultani, Amasya ve Balikesir bamya çesitleri taninmistir.
Kullanildigi yerler: Faydali bir sebzedir. Yas veya kuru olarak sarf edilir. Konserveleri de yapilir. Meyveleri müsilajlidir. Kabizlik tedavisi ve barsaklarin düzenli çalismasi için faydalidir.
Amashoku (tatlı-2)
30g Tereyağı
150g Şeker
1+ 1/2 Yumurta
100ml Süt
300g Un
1 yemek kaşığı kabartma tozu
1 yemek kaşığı karbonat
Büyük bir kase içinde tereyağı ve şekeri karıştırın. Yumurta ve sütü ilave edip karıştırın. Un, kabartma tozu ve karbonatı karıştırıp, karışıma ilave edin ve beyazlaşıncaya kadar karıştırın. 5 cm çapında toplar yapıp, üzerini bıçakla X şeklinde çizin. 220 C derece ısınmış fırında 8 dk. pişirin.
Chirashizushi (4 kişilik)
3 çay fincanı sushi pirinci
4 adet shiitake mantarı
1/2 adet salatalık
3/4 çay fincanı dashi (balık suyu) not :yapılışı aşağıdaki gibidir
3 yumurta
ince dilimlenmiş ton balığı veya somon
haşlanmış karides
2 yemek kaşığı mirin (tatlı pirinç şarabı)
1 yemek kaşığı soya sosu
3 yemek kaşığı şeker
HAZIRLANIŞI
Sushi piriçlerini aşağıdaki gibi hazırlayın. Balık suyunu, mirini, soya sosunu ve şekerin 2 kaşığını bir tencereye alın. Shiitake mantarını ekleyin ve suyunu çekinceye kadar hafif ateşte pişirin. Soğuduktan sonra shiitake mantarlarını ince ince dilimleyin. Yumurtalarla 1 kaşık şekeri çırpın. Şeker yumurta karışımını ısınmış bir tavada omlet gibi pişirin. İnce ince doğrayın. Salatalığı ince dilimleyin. Bir kaseye ya da geniş bir servis tabağına bir kişilik sushi pirinci koyun. Üzerine dilimlenmiş shiitake mantarını, salatalığı ve omletleri ilave edin. Ton balığı veya somonları, haşlanmış karidesleri de en üste ekleyin. İnce dilimlenmiş zencefil ile süsleyerek servis yapın.
SUSHI PİRİNCİ
3 fincan Japon sushi pirinci
3 ¼ fincan su
1/3 fincan pirinç sirkesi
2 yemek kaşığı toz şeker
1 yemek kaşığı tuz
Pirinci soğuk su ile iyice yıkayın. Tüm malzemeleri bir tencereye alın ve çok kısık ateşte, kapağı kapalı olarak tüm suyunu çekinceye kadar pişirin. Soğutun.
BALIK SUYU
4 fincan su
1/3 fincan katsuobushi (kuru bonito balığı)
10 cm uzunluğunda konbu (kelp) (konbu yosunu)
Konbuyu suda 1-2 saat bekletin. Kısık ateşte suyu ısıtın, su kaynamadan az önce konbuyu sudan çıkarın. Kuru balıkları suya ilave edin ve ateşi hızlandırın. Kuru balıklar yumuşayıncaya kadar kaynatın. Suyunuzda balık kokusunu alıyorsanız, hazır demektir.
Suimono (çorba) 2 kişilik
500 ml Dashi (balık suyu)
1 çay kaşığı tuz
½ yemek kaşığı soya sosu
taze maydanoz yaprakları
4 dilim Kamaboko (balık keki olarak geçiyor, Asya ürünleri satan dükkanlarda bulunabiliyormuş)
Dashiyi bir tencerede kaynatın. Diğer malzemeleri ilave edip bir taşım kaynatın. Servis yapın. Kamaboko bulamadığınız takdirde yerine taze sebze (mantar vs.), tavuk veya balık eti de kullanabilirsiniz.
HAZIRLANIŞI
Ispanakları iyice yıkayıp sularını süzün. 2-3 cm kalınlığında doğrayın. Susamları öğütücüde öğütün yoksa havanda dövün. Öğütülmüş susamları, ıspanakları, soya sosunu ve sakeyi bir kasede karıştırıp servis kasesine alın.
ve fotoğrafı olmayan Teriyaki soslu tavuk...
Teriyaki Soslu Tavuk
2 adet tavuk göğsü
2 yemek kaşığı sake (pirinç şarabı)
4 yemek kaşığı soya sosu
4 yemek kaşığı mirin (tatlı pirinç şarabı)
2 yemek kaşığı şeker
HAZIRLANIŞI
Tavuğun göğüs etini küçük küçük doğrayın. Diğer malzemeler ile birlikte bir kasede karıştırıp 39 dk. kadar buzdolabında marine edin. Sıcak bir tencereye 2-3 yemek kaşığı sıvı yağ ilave edip, sosun içindeki tavukları bir delikli kepçe yardımıyla tencereye alın. Her tarafı kızarıncaya kadar kuvvetli ateşte karıştırarak pişirin. Marine ettiğiniz sosu tencereye ilave edin ve kısık ateşte tüm suyunu çekinceye kadar pişirin. Arzu ederseniz, taze zencefil ve yeşil soğan ile birlikte servis yapın.
Benim susam helva maceram, dalgınlıkla çiğ susam yerine kavrulmuş susam almamla başladı. Kurabiyenin ya da ekmeğin üzerine koyduğum susam, kurabiye pişinceye kadar kömürleşiyordu. Ben de bu kadar susamı ne yapsam da değerlendirsem diye düşünürken, her dem çok sevdiğim susam helva aklıma geldi.
1 ölçü susam
2 ölçü toz şeker
ile işe koyuldum. Kalın dipli bir çelik tencerede şekeri eritin. Yanmamasına özen gösterin. Tamamı erir erimez kavrulmuş susamları içine atıp karıştırın. ( Eğer susamlarınız kavrulmuş değilse, önceden teflon tencerede ya da fırında kızarıncaya kadar kavurun. ) İşte bu noktadan sonra oldukça hızlı hareket etmeniz gerekiyor. Mümkünse birisinden yardım isteyin. Daha önceden içine kenarları da dahil olmak üzere yağlı kağıt yerleştirdiğiniz ısıya dayanıklı yayvan bir tepsi ya da kaba, hızla şeker&susam karışımını boşaltın. Kaşığın sırtı ile istediğiniz incelikte yayın. Şeker donmaya başlayacak bile. Keskin bir bıçak ile, baklava keser gibi küçük parçalara kesin. Ama parçalar birbirinden ayrılmayacaktır. Aynen çikolatalardaki gibi, daha sonra kolaylıkla elinizle bölebilmeniz için kendinize zayıf yollar açmış olacaksınız. Bölme işlemi bitince, tamamen soğuyuncaya kadar bekleyin. Kağıdın üzerinden alın. Daha önce kestiğiniz zayıf yerlerden elinizle kırarak servis tabağına ya da kutuya yerleştirin.
Pişirme ve ayıklama şekli aynı deniz börülcesi gibi. Daha az tuzlu. İlk denemeyi limon ve sızma zeytinyağı ile denedim gayet lezzetli. Denk geldikçe yenilebilir. Ama deniz börülcesinin tahtını elinden alamaz.
Bizim kızlarda son günlerde bir hamaratlık, bir mutfak merakı sormayın. Geçen akşam bulaşık yıkamayla başladı, salata yapmak, barbunya ayıklamak derken, abartıp bana "anne onu nasıl pişiriyorsun" diye sorup tarif öğrenmeye kalktılar. Ama hazırladığı sofradan görüyorum ki, oldukça merakları var bu işe. Neyse sevinmiyor değilim. Ama kendi küçüklüğümü düşününce pek de tuhaf geliyor.
1,5 kg. ham incir (kabukları soyulmuş)
1,5 kg. Toz şeker
1 limon suyu
1,5 bardak su
9-10 adet karanfil (bu da benim katma değerim)
Karanfilleri, soyulmuş ham incirlerin dibine batırın (aşağıdaki fotoğrafta olduğu gibi). Diğer incirlerle birlikte bir tencerede kaynattığınız suya atın ve 5-6 dakika, dış yüzeyleri şeffaf hale gelmeye başlayana kadar haşlayın. Suyunu süzün. Kalın dipli, çelik bir tencerede 1,5 bardak su ve toz şekeri kaynatıp şurup haline getirin. İncirleri kaynayan şuruba atın ve kısık ateşte 1 saat kadar kaynatın. Limon suyunu ilave edip çok dikkatlice birkez karıştırın ve bir taşım kaynadıktan sonra altını kapatın. Reçel sıcakken kavanozlara paylaştırın, kapaklarını kapatıp tezgahın üzerine ters çevirin. Afiyet olsun...
Not : Şeker hamurunu sevgili Hülya'nın tarifi ile yaptım. Jelatin ve glikoz kullanmak istemediğim için Hülya'nın reçetesi bana ilaç gibi geldi. Teşekkürler Hülya'cığım...