İngiliz'lerin kimyonlu keki

yeme-içme kültürüne dair...

Merhaba, ben Bahar Yaka. 36 yıllık hayatımın 24 yılını doğduğum şehir olan İzmir'de geçirdim. Yemek yapmayı ve yemeyi çok seven, her öğünün adeta ritüel olduğu bir ailede büyüdüm. Herkesin bulunmak için büyük özen gösterdiği akşam yemeklerinin, geç vakit yapılan pazar kahvaltılarının tadı hala damağımdadır. Balkan kökenli bir ailenin 2. kuşak İzmir'lisi olarak, damağım hem Akdeniz mutfağının eşsiz lezzetleriyle tanıştı hem de Trakya mutfağının ot kokulu yemeklerinden tattı. Böylece yemek ve içmek hayatta en çok sevdiğim şeylerin başında yeraldı. Yaşım ilerledikçe şarapla tanıştım. Hatta tanışmakla kalmayıp kendi şarabımı yapmaya başladım. Şarabın en yakın dostu olan peynir ise, asla vazgeçemeyeceklerim arasındaydı. Her yeni tadın içindekini keşfetmek ve onu denemek en büyük hobilerimden oldu. Bu site sayesinde de bildiklerimi sizlerle paylaştım.



y.n.: Yukarıda gördüğünüz madımak fotoğrafı Mutfakta Zen'i yaratan sevgili Tijen İnaltong'a ait. Ne kadar da güzeller değil mi? Sayfamda kullanmama izin verdiği için Tijen Hn.'a çok teşekkür ederim.







Abant'a giderken götürmek için yaptığım, susamlı kurabiyeler. Henüz fırındayken dayanadım sizin için fotoğrafladım. Mmmm çok güzel kokuyor.
05.05.2006 Cuma günü eklenmiştir:
Sevgili Figen biliyorum çok geç oldu ama yine de kurabiyelerin tarifini senin için yazıyorum :
350 gr. Un
200 gr. nişasta
1 çay kaşığı karbonat
2 yumurta sarısı
1/2 limon suyu
1 tatlı kaşığı tuz
1,5 yemek kaşığı pudra şekeri
250 gr. yumuşamış margarin (veya tereyağı)
50 ml. su
üzeri için susam
Tüm malzemeleri iyice karıştırıyoruz. Biraz zor toparlanan ama, hiç ele yapışmayan bir hamur oluyor. Kolayca ve istediğiniz gibi şekillendirip, yumurta ve susamla süsleyebilirsiniz. Üzerine sarılarını ayırdığınız yumurta aklarından birini kullanın. Bu ölçü ile ortalama 40 adet küçük simit çıkıyor.
Afiyet olsun...
Kim derdi ki, bu kadar güzel bir sinema yıldızı mutfakta böylesine başarılı olsun ve tam bir makarna tutkunu olmasına rağmen vücut ölçülerini hep korusun. İtalyan sinemasına çok vakıf değilim ama herkes gibi ben de Sophia Loren'i, güzelliğinden, zerafetinden tanıyorum. Ama mutfağa ve yemek pişirmeye bu kadar meraklı olduğunu ve bunun merakla kalmayıp kitaba dönüştüğünü yeni öğrendim.



Tek Tanrılı üç büyük dinin ilk olanı Museviliğe inanan Yahudiler, bugünlerde en önemli bayramları olan "Pesah"ı kutluyorlar. Tevrat'a göre Mısır'da, Firavun'un gazabından Hz. Musa önderliğinde kurtulan Yahudiler, çöllerde geçen 1 hafta boyunca sadece, "matsa" adı verilen mayasız bir ekmek yemişler. O günlerde elde ettikleri özgürlük şerefine bu geleneği sürdüren Yahudiler, günümüzde de her yıl Nisan ayının ilk haftasına gelen 7 gün boyunca "Pesah" dedikleri bayramı kutlarlar. Bu bayramın ilk gecesi "Seder" denilen ziyafet sofraları kurulur ve tüm aile birarada olur. Binlerce yıl önce aynı günlerde, atalarının yaşadıklarına dair hikayeler anlatırlar. 



